BEBEKLERDE EK BESÄ°NLERE NE ZAMAN, NASIL BAÅžLANMALIDIR?
GeliÅŸimi normal ve sadece anne sütü alan bebeklerde, altı aydan önce ek besinlere baÅŸlanmamalıdır. Çocuk altı aylık iken ek besinlerden elde edilen enerji toplam enerjinin %50’sini aÅŸmamalı, buÄŸday unundan yapılmış (gluten nedeniyle) besinler altı aydan önce verilmemelidir. Alerji öyküsü olan ailelerin çocuklarına yumurta, balık, domates, çilek gibi allerjen olan besinler aile öyküsüne göre baÅŸlanmalıdır. EK GIDALARA NASIL BAÅžLAMALIYIZ?
** Sakin olun ve yeni beslenme ÅŸeklini hem sizin için hem bebeÄŸiniz için iyi bir deneyim haline dönüÅŸtürün. AYLARA GÖRE VERÄ°LMESÄ° ÖNERÄ°LEN EK BESÄ°NLER: 0 – 6 Ay => SADECE ANNE SÜTÜ ( BebeÄŸin aylara göre büyümesi izlenerek )
6. Ay => ANNE SÜTÜ
7. Ay => ANNE SÜTÜ
8. Ay => ANNE SÜTÜ
12. Ay => ANNE SÜTÜ
EK BESÄ°N VERÄ°RKEN DÄ°KKAT EDÄ°LMESÄ° GEREKENLER Hayvan sütleri ile beslenmede enfeksiyon riski fazladır. Bu nedenle 4-6 aya kadar bebek mutlaka emzirilmeli, zorunlu olmadıkça diÄŸer besinler verilmemelidir. DiÄŸer sütlerle besleme zorunluluÄŸu olduÄŸunda, annenin dikkat edeceÄŸi en önemli nokta hazırladığı besinin ve kullandığı kapların temizliÄŸidir.
Biberon ve emzikler, kaşık ve fincana göre daha zor temizlenir. EÄŸer annenin eÄŸitim düzeyi düÅŸükse biberon kullanması önerilmemelidir. Biberon kullanılıyorsa, emziÄŸin deliÄŸi normal büyüklükte ve bebeÄŸin aÄŸzına uygun olmalıdır.
Emzik verilirken bebeÄŸin başı hafif yukarı kaldırılıp, emzirme bitince dik tutulup Süt hazırlandıktan ve temiz ÅŸiÅŸelere (bebeÄŸin içebileceÄŸi kadar) konulduktan sonra soÄŸuk yerde saklanmalı, bebeÄŸe verileceÄŸi zaman sıcak su içinde ılık bir duruma getirilmelidir. SoÄŸutucu bulunmadığı durumlarda süt yerine yoÄŸurt kullanılmalıdır. Süte eklenen ÅŸeker miktarı Önerilenden fazla olmamalıdır. ÖrneÄŸin her 100 cc (1 çay bardağı) süt için, 5 g. ÅŸeker (1 çay kaşığı ÅŸeker veya 1 kesme ÅŸeker) yeterlidir. Sulandırılmamış süt ve yoÄŸurda ÅŸeker eklenmemelidir. Bebekte tatlı besinlere duyulan istek mümkün olduÄŸunca meyvelerle karşılanmalıdır, ÅŸeker, çikolata ve ÅŸeker eklenerek hazırlanmış tatlılardan kaçınılmalıdır. ÇocuÄŸa bütün yeni besinler bir arada verilmemeli, önce birine baÅŸlanıp çocuk ona alışınca, ikinci bir tanesi denenmelidir. Ayrıca yeni bir besine az miktarda baÅŸlanıp, miktarı gittikçe arttırılmalıdır.
Besinler her öÄŸün için taze hazırlanmalıdır. Ek besinlere alıştırmada zorlama
Bebek belirli bir besini reddediyorsa, o besin birkaç gün verilmemeli sonra yeniden denenmelidir. Anne besinleri hazırlamadan önce ellerini mutlaka yıkamalıdır.
Bebeğe ilk yaşın sonuna kadar kaynamış su verilmelidir.
ÇocuÄŸa Verilecek Ek Besinlerin Hazırlanması
a) Kıyma: Hafif ateÅŸte kendi verdiÄŸi suyunu çekene kadar ısıtılıp yukarıda hazırlanan sebze çorbası ve diÄŸer çorbalar içine katılarak bebeÄŸe verilebilir. Kıyma, en uygun et verme ÅŸeklidir. Kıyma kavrulup soÄŸutucuda saklanır, çorba hazırlanırken bundan eklenir. PREMATÜRE BEBEKLER NASIL BESLENMELÄ°
38. gebelik haftasından (37 hafta + 6 gün) erken dünyaya gelen bebeklere prematüre bebek denir. Gebelik süresini (38 - 40 hafta ) tamamlamış olduÄŸu halde doÄŸum ağırlığı 2500 gr altında doÄŸan bebeklere düÅŸük doÄŸum ağırlıklı bebek, doÄŸum ağırlığı 1500 gr altındaki bebeklere de çok düÅŸük doÄŸum ağırlıklı bebek denir. Sindirim ve emilim iÅŸlemlerinin baÅŸlayabilmesi için prematüre bebeÄŸin emme ve yutma fonksiyonlarını yerine getirebilmesi gereklidir. Ä°lk yutma hareketleri intrauterin 12-16. haftalarda amniotik sıvının yutulması ile baÅŸlar. 32. haftadan önce doÄŸan bebeklerde emme hareketleri azdır ve hiç yutma hareketi olmayabilir. Zamanında doÄŸan bebeklerde emme-yutma hareketlerinin olgunlaÅŸması doÄŸumdan sonraki 1-2 gün içinde olurken, özellikle 2000 gramın altındaki pretermlerde günler, haftalar gerekebilir.
Anne sütü yokluÄŸu veya yetersizliÄŸinde kullanılmak üzere birçok özel mama geliÅŸtirilmiÅŸtir. Bu mamalar sindirim sistemi ve metabolik fonksiyonları olgunlaÅŸmamış bebeklerin spesifik besin gereksinimleri göz önüne alınarak hazırlanmıştır. Ancak bu mamalar önerilere uygun hazırlanmalı ve kullanılmalıdır.. Ancak anne sütünde bulunan bazı üstün özellikler hazır mamalarda yoktur. Acıbadem SaÄŸlık Grubu, International Hospital Çocuk SaÄŸlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Palabıyık, prematüre bebeklerin büyümesi sırasında baÅŸlıca 9 sorunla karşılaşıldığını belirterek, “Prematüre bebeklerde geliÅŸme gecikmesi, iÅŸitme ve görme sorunları, kalem tutma- yazı yazma gibi ince motor becerileri, bir eÅŸyayı yerine koyma gibi kaba motor becerileri, serebral palsi (zeka geriliÄŸi ve bedensel geliÅŸim sorunları), spastik diparezi yani parmak ucunda yürüme, kronik akciÄŸer sorunları ve RSV enfeksiyonları ortaya çıkıyor” dedi. Prematüreler, 37 haftanın altında doÄŸan bebekler. DüÅŸük doÄŸum ağırlığıyla dünyaya geldikleri için de çok özel bir bakım istiyorlar. Zamanından önce doÄŸdukları için, anne karnında geçirmeleri gereken sürenin kalanını, yoÄŸun bakımda geçirmek zorunda kalıyorlar. Prematüre bebekleri yoÄŸun bakım sürecinden sonra, aileleriyle eve geldiklerinde de çeÅŸitli sorunlar bekliyor. Bebek ne kadar küçük ve erken doÄŸduysa sorunu da o kadar çok oluyor. Aileler, bebeklerinin, normal yaşıtlarının geliÅŸimine eriÅŸip eriÅŸmeyeceÄŸini merak ediyor. Karşılaşılan 9 Önemli Sorun Dr. Murat Palabıyık, 1500 gramdan daha küçük doÄŸum tartılı prematüre bebeklerin karşılaÅŸtıkları 9 önemli sorunu ve belirtilerini ÅŸöyle sıralıyor: - GeliÅŸme Gecikmesi: Prematüre bebeklerin bazıları yaşıtlarına göre baÅŸ tutma, oturma, yürüme gibi geliÅŸim basamaklarını daha geç dönemlerde geçebiliyor. Ailelerin sabırlı olması gerekiyor. - Serebral Palsi: Prematürelerde, yoÄŸun bakım sürecinde beyin kanamasına baÄŸlı olarak beyinin oksijensiz kalması halinde ortaya çıkıyor. Bu durum halk arasında “spastik çocuklar” olarak biliniyor. Bu bebekleri, çocuk hekimi, çocuk nöroloÄŸu, çocuk geliÅŸimi uzmanı ve fizyoterapistin izlemesi gerekiyor. - Ä°ÅŸitme Kaybı: Bu bebeklerde sağırlık ortaya çıkma olasılığı daha fazla oluyor. - Ä°nce Motor Becerilerde Gecikme: Kalem tutma, yazı yazma gibi faaliyetlerin yapılması zaman alıyor. - Kabamotor Becerilerde Gecikme: Yük taşıma, bir cismi bir yerden alıp baÅŸka bir yere koyma iÅŸlevinde gecikme oluyor. - Spastik Diparezi: BebeÄŸin ayağı at ayağı gibi aÅŸağı doÄŸru duruyor. Bu nedenle parmak ucunda yürüyor. Doktor kontrolleri düzenli yapılırsa ve fizyoterapi düzenli uygulanırsa, yüzde 100 iyileÅŸebiliyor. - AkciÄŸer Sorunları: 32 haftanın altında doÄŸan, solunum cihazına baÄŸlanmış bebeklerde, kronik akciÄŸer hastalığı geliÅŸebiliyor. Bazı aileler bebeklerini oksijen tüpüyle eve götürmek zorunda kalıyor. - RSV Virüsü Bulaşıyor: Özellikle kronik akciÄŸer hastalığı olan bebeklerin ailelerinin evde hijyene çok dikkat etmesi gerekiyor. Çünkü yetiÅŸkinlerde bulunan, burun akıntısı, hapşırık ve öksürüÄŸe neden olan RSV virüsleri, bebeklere bulaşıyor. Bebek bu yüzden zatürre olabiliyor. Ä°lk bir yaşına kadar çok iyi hijyen saÄŸlanması gerekiyor. El yıkama en etkili korunma yöntemi. - Göz Sorunları YaÅŸanıyor: Uzun süre yüksek oksijen alan prematüre bebeklerde, ‘prematüre retinopatisi’ geliÅŸiyor. DoÄŸrudan körlüÄŸe yol açıyor. Erken tanı ve gerektiÄŸinde laser uygulaması ile bebek körlükten kurtuluyor. Bütün bu sorunlar karşısında umutsuzluÄŸa kapılmaya gerek yok. Çünkü günümüzde geliÅŸmiÅŸ tıbbi bakım sayesinde bu sorunların ortaya çıkma olasılığı hızla azalıyor. Bu zorlu süreçte, hekim ve ailenin, adeta akraba gibi sıkı iletiÅŸim halinde olmaları gerekiyor. Çocuk hekimi, çocuk nöroloÄŸu, fizyoterapist, konuÅŸma terapisti, çocuk geliÅŸim uzmanı, gerektiÄŸinde diÄŸer uzman hekimler arasındaki iletiÅŸim ve eÅŸgüdümün saÄŸlanmasında da en önemli kiÅŸiler; soÄŸukkanlı sabırlı ve kararlı bir anne-baba. Bütün yorgunlukların sonucunda da en büyük ödül, tamamen saÄŸlığına kavuÅŸmuÅŸ, hayatın deÄŸerini diÄŸer yaşıtlarından çok daha iyi bilen çocuk oluyor. KATI BESÄ°NLERE GEÇÄ°Åž
Bebeğiniz Hazır mı?
BebeÄŸinize katı yiyecek vermeye baÅŸladığınızda bebeÄŸiniz anne sütünü daha az tüketecek anlamına gelir. Henüz sindirim sistemi geliÅŸmediÄŸinden, katı yiyecekler midesine zarar verebilir, alerjik reaksiyonlara ve geceleri uykusundan uyanmasına neden olabilir. Bu yüzden 4 ay bu tür yiyecekler için çok erkendir; uygun olan, bebeÄŸiniz 6 aylıkken katı yiyeceklere baÅŸlamanızdır. Ayrıca, bebeÄŸiniz doÄŸduÄŸunda verdiÄŸiniz herhangi bir yiyeceÄŸi aÄŸzına koyar koymaz diliyle tekrar dışarı çıkarma refleksine sahiptir. Bu refleks yaklaşık 4 ay boyunca devam eder. Bu nedenle de 4 aydan önce katı yiyecekleri aÄŸzına almayacaktır. BebeÄŸinizin katı yiyecekler için hazır olduÄŸunu ÅŸu ÅŸekilde de anlayabilirsiniz: sık sık anne sütü ister ve daha çok süt için aÄŸlar. Bazı bebekler geceleri sık uyanırlar. Ayrıca siz yemek yerken sizin tabağınızdakilere uzun uzun gözünü dikip bakar. 6-7 aylıkken bebeÄŸiniz yardım olmadan oturmaya baÅŸlar, yiyeceklere yetiÅŸebilir ve diÅŸleri çıkar, nesneleri tutabilir ve onları aÄŸzına alabilir, iÅŸte bu dönemde bebeÄŸinizi katı yiyeceklerle besleyebilirsiniz. BebeÄŸiniz tatmadan ve yutmadan önce yeni yemeÄŸine 8-10 kez süren sıklıklarla bakar, dokunur ve koklar. Bu nedenle, yapılması gereken en iyi ÅŸey, 3-5 günlük periyotlarla bebeÄŸinize yeni yemeÄŸini bir kez tanıtmanızdır. Bebekler en büyük taklitçi olduklarından sizin ifadelerinizi dikkatle izlerler. BebeÄŸiniz rahat ve bildiÄŸi aktiviteleri yapmayı tercih ettiÄŸinden, bebeÄŸinizi beslenme saatlerinde yüksek bir sandalyede oturtup besleyin. Böylece sandalyeye oturduÄŸunda beslenme saatinin geldiÄŸini anlayacaktır. BebeÄŸinizin yemeÄŸini hazırlarken onun dikkatini çekmek için ve otururken onu sakin ve sessiz tutmak için aynı zamanda bebeÄŸinizle konuÅŸun ve hazırladığınız yemekleri ona da gösterin. Yemek yemesini eÄŸlenceli bir aktivite haline getirmek için bebeÄŸinizi yüzü dönük göz hizasında oturtun. BebeÄŸinizin ifadelerini ve davranışlarını izleyin. Bebekler artık yemek istemediklerinde bunu çeÅŸitli ÅŸekillerde ifade ederler; örneÄŸin, ellerini kaldırırlar, baÅŸka tarafa dönerler, kafalarını sallarlar ya da ağızlarını açmazlar. Ä°lk Yiyecekler Zamanı geldiÄŸinde, sütle beraber pirinç muhallebisine baÅŸlayabilirsiniz. Birkaç denemeden sonra bebeÄŸiniz muhallebiyi istemediyse, birkaç hafta ara verin ve sonra tekrar deneyin. Yemeye baÅŸladıktan birkaç hafta sonra tek çeÅŸit bir meyve ve sebzeye baÅŸlayabilirsiniz. Ezilip lapa haline getirilmiÅŸ muz, havuç veya patatesten yapılmış sebze püresi ya da elma, armut veya ÅŸeftaliden yapılmış meyve püresi verebilirsiniz. Bazı doktorlar önce meyveyle baÅŸlamayı önerir, çünkü tatlıdır ve bebeÄŸiniz de meyveyi daha çok kabul eder. Bazı doktorlar ise, öncelikli olarak sebzeyle baÅŸlamayı önerir, çünkü ilk olarak meyveye alışınca sebzeyi sevmeyebilir. Yeni bir yiyecekle tanıştıktan sonra 3-5 gün beklemeniz önemlidir, çünkü yiyeceÄŸin bebeÄŸinizde herhangi bir alerjik reaksiyona neden olup olmadığını kolayca fark edebilirsiniz. Bütün bunları takip etmeniz sizi 2 aya kadar meÅŸgul edecektir. Meyve ve sebzeye baÅŸlarken izlediÄŸiniz yaklaşımın aynısını tek tip bir ete baÅŸlarken de uygulayabilirsiniz. Parmak Biçimli Gıdalara GeçiÅŸ BebeÄŸiniz mama sandalyesinde güzel bir ÅŸekilde oturuyorsa, kaşığını tutuyorsa, parmaklarını yemeÄŸine sokup, parmaklarını yalıyorsa bebeÄŸiniz artık kendi kendini besleyebilir demektir. BebeÄŸiniz en az 7 aylık olunca, 2 ya da 4 diÅŸi çıkmış olur, böylelikle ağızda çabukça dağılan ve boÄŸulma tehlikesi olmayan parmak biçimli gıdalara geçebilirsiniz. BebeÄŸinize uygun parmak biçimli gıdalar; buharda haÅŸlanmış brokoli çiçekleri, çubuk ÅŸeklinde doÄŸranıp buharda haÅŸlanmış havuç, buharda haÅŸlanmış taze fasulye, muz parçaları, karpuz, elma, ÅŸeftali, armut parçaları, ekmek ve yaÄŸ, çubuk biçimli ekmek parçaları ve pidedir. Bebeklerin çoÄŸu parmak biçimli gıdalarla ilk kez karşılaÅŸtıklarında ağızlarını açmak istemezler ve bu doÄŸal olarak gösterdikleri bir reflekstir. ÇocuÄŸunuza tehlikeli yiyecekler vermediÄŸiniz sürece ve o da ilgili kaldığı sürece; yapacağınız en iyi ÅŸey bu konuda yavaÅŸ yavaÅŸ ilerleme kaydetmenizdir. BebeÄŸiniz, bunları yemeyi baÅŸardıktan sonra dilimlenmiÅŸ muz, haÅŸlanmış havuç ve patates, peynir, iyi piÅŸmiÅŸ pasta, yaÄŸda piÅŸmiÅŸ yumurtanın sarısı, haÅŸlanmış ve küçük parçalara ayrılmış et gibi gıdaları vermeye baÅŸlayabilirsiniz. Daha kolay yutması için yiyecekleri 1-1.50 cm olacak ÅŸekilde küçük parçalara ayırın. DolaÅŸarak yemek yemesine izin vermeyin, mama sandalyesine doÄŸru bir ÅŸekilde oturtun. Elinizden geldiÄŸince bebeÄŸinize belli bir yemek programı uygulamaya çalışın. Sabahları taze turunçgillerden bir meyve ve yoÄŸurt, öÄŸleden sonra turunçgillerden olmayan, protein içeren meyve, bebeÄŸinizin bisküvi ve ÅŸeker gibi yiyeceklerden uzak tutmanızı saÄŸlayacaktır. Beslenmeleri arasında düzenli bir ÅŸekilde bu meyvelerden verirseniz, bebeÄŸinizin yemek için yeterli ihtiyacını karşılamış olursunuz. Bebeklerin ve çocukların aynı yemeÄŸi bir öÄŸünde az, sonraki öÄŸünde çok yemesi olaÄŸandır. BebeÄŸin masadaki yiyeceklerle tanışması Bir sonraki adımda bebek yumuÅŸak yumru yiyeceklerle tanışır. Bu yiyecekler küçük parçalar halinde ve az çiÄŸnemeyle kolayca yutulan yiyecekler olmalıdır. Yiyecekleri kaşıkla ezerek ya da küçük parçalara bölerek bebeÄŸinize verebilirsiniz (makarna, peynir, ezilmiÅŸ muz veya ezilmiÅŸ patates). BebeÄŸiniz karışmış yiyecekleri sevmeyebilir, yoÄŸurt ile meyveyi ayrı olarak yemeyi tercih edebilir. BebeÄŸinize farklı tercihler sunarken acele etmemenizde fayda var, yeni bir yiyecekle beraber, ona benzer baÅŸka bir yiyeceÄŸi de verebilirsiniz. BebeÄŸiniz yeni bir yiyeceÄŸi denediÄŸinde onu çiÄŸnedikten sonra aÄŸzından çıkarıyorsa, cesaretini kırmayın, belli bir süre sonra aynı yiyeceÄŸi tekrar vermeyi deneyin. BebeÄŸinizin yemek saatlerinde size katılmasına izin verin ve yemek yerken nasıl zevk aldığınızı gösterin. Böylece sizi taklit etmeye çalışacak ve yemek saatlerinden hoÅŸlanmaya baÅŸlayacaktır. BÄ°BERON MAMALARI NASIL HAZIRLANIR
Hazır mamaların içerikleri bebeÄŸin yaşına göre deÄŸiÅŸen ihtiyaçlarını karşılayacak
MAMALARIN HAZIRLANIŞI Biberon mamasını hazırlarken kullanılacak su nasıl olmalı?
Suyu sadece 50°C’ye veya daha düÅŸük dereceye kadar ısıtmak yeterli olmaz, aksine mikrobiyolojik bir risk teÅŸkil eder - Bebekler henüz mikroplara alışık deÄŸillerdir! Bu nedenle lütfen sadece, sonradan yaklaşık 50°C’ye kadar soÄŸutacağınız, taze kaynamış su kullanınız. Bu ısı seviyesi mamanın en iyi ÅŸekilde çözülmesini saÄŸladığı için de çok uygundur.
Hazırlanan mama nasıl saklanabilir ?
Taze olarak hazırlanan bebek mamaları mümkün olduÄŸunca 45 dakikadan fazla biberon ısıtıcısında saklanmamalıdır. Böylelikle, besin deÄŸerlerinin kaybını ve mikrobiyolojik riskleri engellenmek için önlem almış olursunuz. Bu nedenle, buzdolabında muhafaza edilmiÅŸ olsalar dahi, hazırlanan biberon mamalarının tekrar ısıtılmasını tavsiye edilmemekte. Bunun yerine ÅŸöyle bir iÅŸlem uygulayabilirsiniz: Ä°htiyaç duyulan toz mama miktarını sterilize edilmiÅŸ kuru biberonlara aktarıp, kapağını kapatınız. Bir miktar su kaynatıp termosta muhafaza ediniz. Mama saati geldiÄŸinde önceden biberonda saklanan toz miktarı ile yine önceden kaynatılıp saklanan sudan gerekli miktarda alarak taze olarak mamanızı hazırlayınız. BÄ°BERON MAMALARININ KULLANIMI
Kullanılan Biberon Mamasında Olması Gereken Özellikler
• Anne sütünde olduÄŸu gibi bebeÄŸin henüz yeterince olgunlaÅŸmamış böbreklerine fazla yük bindirmemek için uygun protein düzeyinde olmalı ve gerekli olan tüm amino asitleri içermelidir. Biberon Mamalarının Hazırlanması Biberon mamalarının hazırlanmasında temizliÄŸe ve hijyene çok önem vermelisiniz.
• Mama hazırlama sırasında kullandığınız tüm araçları ve kapları önceden sterilize edin. Biberonun kapağını ve emziÄŸini kullanmadan önce mutlaka 10 dakika süre ile kaynatmalısınız. BEBEK BESLENMESÄ°NDE YUMURTA KULLANIMI
GeliÅŸim için gerekli protein, vitamin, mineral ve yaÄŸa sahip olan yumurta, çocuk ve yetiÅŸkin beslenmesinde önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle bebeklere dahi 4-5 aylıkken verilmeye baÅŸlanır.
Ailesinde kalp ve damar hastalığı olan bebekler dışında 5 aylık bir bebek, gün aşırı bir yumurta sarısı yiyebilir. Ancak risk grubunda olan bebeklere kolesterol nedeniyle yumurta, 3-4 günde bir verilmelidir. BebeÄŸin beslenme zincirine ilk kez katılan yumurta,ilk önce katı olarak piÅŸirilmeli ve bir yumurta sarısının dörtte birinden baÅŸlanmalıdır. Ä°ki günde bir arttırılarak, 8-10 gün sonra tam bir yumurta sarısı yedirilmeye baÅŸlanmalıdır. A vitamini ve bazı B vitaminleri bakımından zengin bir yiyecek olan yumurtada demir, fosfor, magnezyum, kükürt ve sodyum gibi mineraller bulunur. Yumurtanın sarısı, akına oranla daha fazla yaÄŸ, protein ve demir içerir. Bu nedenle beslenme problemi olanlara, kansızlık sorunu yaÅŸayanlara yumurta sarısı yemeleri önerilmelidir. Yumurta ne kadar taze olursa, o kadar da besleyici olur. DüÅŸük sıcaklıkta bekletilen yumurtalarda A, uzun süre bekletilen yumurtalarda ise B12 vitamininde bir azalma görülür. Bu nedenle özellikle çocuklara yedirilecek yumurtanın günlük olmasında fayda vardır. BEBEKLERDE SU Ä°HTÄ°YACI
Anne sütü bebeÄŸin ihtiyacını karşılayacak düzeyde su içerir. Bu nedenle, anne sütüyle beslenen bebeklere, ek su vermeye gerek yoktur.Bebeklerin saÄŸlıklı büyümeleri, huzurlu ve mutlu hissetmeleri için “ilk 6 ay sadece anne sütüyle beslenmeleri çok önemlidir.
Anne sütü alan bebeklerde sıcak havalarda, ishal oluÅŸtuÄŸunda veya tekrarlayan kusma durumlarında ek olarak
Bebek mamaları kullanılıyorsa bebeÄŸe mutlaka ek su vermek gerekir. Öte yandan annenin mama hazırlarken kullanacağı su miktarına iliÅŸkin uzman önerilerine özen göstermesi büyük önem taşır.
Susayan bebekler tıpkı karnı acıkan bebekler gibi tepki verirler. Bu nedenle anneler bazen bebeÄŸin suya ihtiyacı varken, süt veya mama sunarlar. Çocuk verilen besini yiyebilir, ancak susuzluÄŸu daha da artmış olur. Anneleri, aÄŸlama durumlarında bebeÄŸin su ihtiyacının artmış olabileceÄŸini dikkate almalı ve susuzluk hissi dinene kadar su vermeyi sürdürmelidir. BebeÄŸin böbrekleri idrarı yeterince yoÄŸun hale getiremediÄŸi için vücutta oluÅŸan artık maddeleri atmak için daha çok su kullanır. Bu durum bebeÄŸe katı besinler verilmeye baÅŸlandıktan sonra su eksikliÄŸi oluÅŸma riskini daha da artırır.
Bebeklere ek besin vermeye baÅŸlandığında mutlaka su da verilmelidir. Su yetiÅŸkinlerde vücut ağırlığının yüzde 50-60’ını oluÅŸturur. Bu oran normal zamanda doÄŸmuÅŸ bebeklerde yüzde 70’e, erken doÄŸmuÅŸ bebeklerde yüzde 80’e kadar ulaşır. YetiÅŸkinlere oranla çocuÄŸun vücudundaki fazla su, hücreler arasında ve dolaşım sisteminde bulunur. Su terleme, ishal, kusma ve idrarla çok daha kolay kaybedilir. Kaybedilen suyun yerine konulmaması çocuÄŸun yaÅŸamını tehdit edebilir. ANNE SÜTÜ ALMAYAN BEBEKLERDE BESLENME
|